İçeriğe geç

Coronelli gök küresi nedir ?

Coronelli Gök Küresi: Kültürlerin Kozmosla Dansı

Bir antropolog olarak, dünyanın kültürel çeşitliliğini incelerken bazen bir nesneye bakmak, yüzlerce ritüel, kimlik ve sembolün yankısını duymak gibidir. Coronelli gök küresi de tam olarak böyle bir nesnedir. Bu devasa küre, yalnızca gökyüzünü değil, aynı zamanda 17. yüzyıl insanının evren algısını, Tanrı’yla ve doğayla kurduğu ilişkiyi de yansıtır. Her çizgi, her yıldız, bir toplumun anlam arayışının haritasıdır.

Bir Kozmos Tasavvuru Olarak Coronelli Gök Küresi

Vincenzo Coronelli tarafından 1600’lerin sonunda yapılan bu gök küreleri, dönemin en büyük ve en ayrıntılı küresel modellerindendir. Ancak antropolojik açıdan değerli olan, bu eserlerin yalnızca bilimsel bilgi değil, aynı zamanda kültürel kimliklerin, dini sembollerin ve toplumsal hiyerarşilerin bir yansıması olmasıdır.

Coronelli’nin gök küresi, Avrupa merkezli bir evren anlayışını temsil eder. Yıldızlar, burçlar ve mitolojik figürlerle dolu yüzeyinde, Rönesans sonrası insanın “bilgiyle Tanrı’ya yaklaşma” ideali okunur. Bu küre, bilginin kutsal bir ritüele dönüştüğü dönemde, gökyüzünü insanın eline sığdırma girişimidir.

Ritüeller ve Bilginin Kutsallaştırılması

Her toplumun ritüelleri vardır; kimisi ateş etrafında dans eder, kimisi yıldızlara bakarak geleceği okur. 17. yüzyıl Avrupa’sında gökyüzü gözlemi de bir tür entelektüel ritüel hâline gelmişti. Coronelli gök küresi, sadece astronomların değil, aristokratların ve din adamlarının da etrafında toplandığı bir objeydi. Küre etrafında toplanan insanlar, gökyüzünün düzeniyle kendi toplumsal düzenlerini meşrulaştırıyorlardı.

Bu bağlamda gök küresi, bir tür kolektif kimlik nesnesi olarak karşımıza çıkar. Her çizim, her burç figürü, evrenin ilahi düzenine dair bir inancın yeniden üretimidir. Antropologlar açısından bu, “bilginin kutsallaştırılması” sürecinin görsel bir ifadesidir.

Semboller ve Mitolojinin Evrenselliği

Coronelli gök küresinin yüzeyinde mitolojik semboller yer alır: Herkül, Andromeda, Perseus… Bu figürler sadece Yunan mitolojisinin kalıntıları değil, aynı zamanda insanın evrensel hikâyesidir. Her kültür, gökyüzüne bakarken kendi mitini orada görür. Türklerin Bozkurt’u, Çinlilerin Ejderhası, Mayaların Kukulkan’ı — hepsi gökyüzünü insanlaştırma çabasının ifadesidir.

Coronelli, bu sembolleri Avrupa estetiğiyle işlerken, aslında insanlığın ortak hafızasına dokunur. Antropolojik olarak bu, kültürlerarası bir sembol transferidir; gökyüzü, tüm insanlığın ortak ritüel alanıdır.

Topluluk Yapıları ve Bilginin Paylaşımı

Coronelli’nin gök küresi, aynı zamanda bilgi üretiminin nasıl kolektif bir etkinlik olduğunu gösterir. Küreler yalnızca bir bireyin ürünü değildir; haritacılar, sanatçılar, din adamları ve kraliyet himayesi altındaki zanaatkârların emeğini taşır. Bu, 17. yüzyıl toplumlarının bilgiyi hiyerarşik ama işbirlikçi bir şekilde ürettiklerinin göstergesidir.

Bir antropolog için bu, bilginin nasıl bir “toplumsal sermaye”ye dönüştüğünü anlamak açısından önemlidir. Bilgi, yalnızca öğrenilmez; paylaşılır, gösterilir, sergilenir — tıpkı gök küresinin saray salonlarında bir statü sembolü olarak sergilenmesi gibi.

Kimlik, Mekân ve Kozmos Arasındaki Bağ

Coronelli gök küresi, mekânsal bir kimlik duygusu da yaratır. Her ülke, her kıta, her yıldız konumu insanın kendini evrende nereye koyduğunu belirler. Bu küre, Batı’nın “merkez” olma iddiasını görsel olarak pekiştirirken, antropologlara da mekânın kimlik üzerindeki belirleyici etkisini hatırlatır.

Bir kültür, gökyüzüne nasıl bakıyorsa, dünyaya da öyle bakar. Coronelli’nin küresi bu bakışın bir aynasıdır; bilgiyle kudretin, inançla merakın buluştuğu noktada doğan bir semboldür.

Kültürlerin Kozmik Diyaloğu

Bugün bu gök küresine baktığımızda, sadece tarihsel bir eser değil, kültürlerarası bir diyalog görürüz. Her çizim, insanın evrenle kurduğu ilişkiyi yeniden hatırlatır. Coronelli gök küresi, bilgiyle anlamın, bilimle mitolojinin, bireyle toplumun iç içe geçtiği bir kültürel objedir.

Bir antropolog için bu küre, evreni değil, insanı anlatır. Çünkü gökyüzüne çizilen her yıldız, aslında insanın kendi kimliğine attığı bir işarettir. Ve bu işaretler, kültürlerin gökyüzündeki ortak dilini oluşturur — kozmik bir hikâyeyi, hep birlikte yazmaya devam ederiz.

8 Yorum

  1. Duru Duru

    ASTRONOMİ KON DÜZENEĞİ: GENEL KÜRESEL KON DÜZENEĞİ: Gök cisimlerinin gökyüzündeki konumlarını belirlemek ve bunlara bağlı gök olaylarını açıklamak için astronomi kon düzeneği kullanılır . Gök Kutupları : Gök küresinin dönme ekseninin gök küresini deldiği noktalara gök kutupları denir.

    • admin admin

      Duru!

      Yorumlarınız yazının görünümünü zenginleştirdi.

  2. Hakan Hakan

    Merkür ve Venüs en yuvarlak şekle sahiptir. Bu gezegenler neredeyse mükemmel bir küre şeklindedirler, tıpkı bir bilye gibi. Fakat bazı gezegenler o kadar da mükemmel bir küre şekline sahip değildir. Satürn ve Jüpiter merkez kısımlarında biraz daha kalındır çünkü kendi etraflarında daha hızlı dönerler. GEZEGENLER NEDEN YUVARLAKTIR? Türkiye Uzay Ajansı blog gunes-sistemi gezegenler-ned… Türkiye Uzay Ajansı blog gunes-sistemi gezegenler-ned… Merkür ve Venüs en yuvarlak şekle sahiptir.

    • admin admin

      Hakan! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazının bütünlüğünü güçlendirdi ve daha dengeli hale getirdi.

  3. Arda Arda

    Gök küresi , yıldızların sabit gibi göründüğü, gökyüzünün görünen yüzeyidir. Gök cisimlerinin konumlarını işaretlemek için koordinat sistemleri oluşturmak amacıyla, Dünya’dan sonsuz uzaklıkta gerçek bir küre olarak kabul edilebilir . Dünya’nın sonsuza uzanan ekseni, bu küreye kuzey ve güneyden dokunur. 21 Tem 2025 Gök küresi , yıldızların sabit gibi göründüğü, gökyüzünün görünen yüzeyidir. Gök küresi , yıldızların sabit gibi göründüğü, gökyüzünün görünen yüzeyidir.

    • admin admin

      Arda!

      Katkınız yazının daha anlamlı hale gelmesine yardımcı oldu.

  4. Derin Derin

    Harita ve küre yapımcısı olarak ünlenen Fransisken ruhban Vincenzo Coronelli (1650-1718), XIV.Louis için çapı 3,85 m. olan bir gök küresi yapmıştır.Bu küre üzerine yerleştirilen yıldız atlası Abdurrahman es-Sufi (4./10. yüzyıl, bkz. s.12f. )’nin tasvirini temel almaktadır. Gökküre, Gökbilim ve seyrüseferde, Dünya’yla eşmerkezli ve eşeksenli, devasa çaplı varsayımsal bir küredir . Gökyüzündeki tüm cisimlerin iç yüzeyinde yer aldığı bir küre şeklinde düşünülebilir.

    • admin admin

      Derin!

      Teşekkür ederim, yorumlarınız yazıya netlik kazandırdı.

admin için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet mobil girişsplash